"Enter"a basıp içeriğe geçin

Kur’an-ı Kerim’e Karşı Ahlaki Sorumluluklarımız Nelerdir?

Kur’an-ı Kerim, insanlar için rahmet ve hidayet rehberi bir kitaptır. İnsanların karanlıktan aydınlığa çıkmaları için43 Allah (c.c.) tarafından Peygamberimiz Hz. Muhammed’e (s.a.v.) vahyedilmiştir.

Rabbimiz, Kur’an-ı Kerim yoluyla kendisine en doğru ve sağlam bir şekilde iman etmenin esaslarını insanlara haber verir. Yine Kur’an-ı Kerim, Allah’a (c.c.) inanan bir müminin kulluk görevlerini hatırlatırken Allah’ın (c.c.) kullarıyla ilişkilerini de düzenler. Kerim kitabımız Kur’an, hidayet rehberi, doğruyu yanlıştan ayırmanın ölçüsü, müminler için öğüt kaynağı, insana bilmediklerini öğreten, rahmet ve müjde gibi sıfatlarla kendisini tanıtmaktadır.44 Kur’an’ın kendisini bu şekilde tanıtması insanların Kur’an’dan hangi boyutlarda istifade edeceğini göstermektedir. Bir Müslüman günlük hayatını şekillendirirken Allah (c.c.) katında neyin doğru neyin yanlış olduğunu, insanlarla ilişkilerinde Allah’ın (c.c.) rızasına uygun davranışların neler olduğunu Kur’an’dan öğrenir.

Yüce Allah, Kur’an-ı Kerim’de insanlara sorumluluklarını haber verirken bu yüce kitaptan istifade etmenin usul ve tarzları konusunda da yol göstermektedir. Öncelikle bir Müslümanın Kur’an-ı Kerim’e karşı ilk sorumluluğu ona iman edip aklını ve kalbini Kur’an’a açmaktır. Allah’ın (c.c.) varlığına ve birliğine teslim olmamız ölçüsünde Kur’an, insanlar için yol gösterici bir rehber olmaktadır.

Kur’an-ı Kerim’den bir Müslümanın gereği gibi istifade edebilmesinin ilk aşaması onu okumak ve anlamaya çalışmaktır. Kur’an-ı Kerim’i okumak ve anlamak için üzerinde tefekkür etmek Yüce Allah’ın emirlerindendir. Kur’an’ı Kerim’i okumak; onu yavaş yavaş, düşünerek ve özümseyerek okumaktır. “… Kur’an’ı tane tane hakkını vererek oku!”45 emri, Kur’an’ın bir ibadet sorumluluğu ile okunmasına ve okunan ayetler üzerinde düşünülmesine işaret etmektedir.

Nitekim “Bu Kur’an, âyetlerini düşünsünler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diye sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır.”46 ayeti de Kur’an’ın üzerinde düşünerek öğüt almamızı emretmektedir. Bu ayetler göstermektedir ki Kur’an’ı okuma sorumluluğuyla bizleri vazifeli kılan Yüce Rabbimiz, bu okumayla Kur’an’ı anlamamızı ve hayatımızın bir parçası hâline getirmemizi istemektedir.

Peygamberimizin Kur’an’la ilişkisi Müslümanlara örneklikler sunmaktadır. Peygamberimiz Kur’an okuma ve üzerinde düşünerek amellerimize yansıtma konusunda çeşitli tavsiyelerde bulunmaktadır. “Sizin en hayırlınız, Kur’an’ı öğrenen ve öğretendir.”47 sözüyle Peygamberimiz, Kur’an eğitimi alan ve veren Müslümanların Allah (c.c.) katında sevimli bir amelin uygulayıcısı olduklarını müjdelemektedir.

Kur’an okumayı öğrenen bir mümin, onu anlamak için çaba gösterdiği ölçüde Kur’an hayatına şekil verecektir. Sağlam bir inançla Allah’a (c.c.) kulluğunu pekiştirecek ve insanlarla ilişkilerini Allah’ın (c.c.) dilediği şekilde düzenleme imkânı bulacaktır. Kur’an-ı Kerim, Peygamberimizin günlük hayatının bir parçasıdır. Onun her gün düzenli olarak Kur’an’dan bir bölüm okuması, Müslümanların Kur’an’ı hayatına dâhil etmesi için güzel bir örnektir. Kur’an-ı Kerim’i hayatın bir parçası hâline getirerek okumak ve ondan nasiplenmeye çalışmak bir müminin en önemli sorumluluklarındandır.

Kur’an okurken temel amacımız bu okumanın hayatımızı şekillendirecek güzel davranışlara dönüşmesini hedeflemek olmalıdır. Hatta okumaya Peygamberimizin dualarından olan “Allah’ım, bana öğrettiklerinle beni faydalandır. Bana fayda verecek ilmi bana öğret ve ilmimi artır…”48 şeklinde dua ile başlamak, niyetimizi Rabbimize açmanın güzel bir yöntemidir. Kur’an okumak bir ibadettir. İbadet ederken Allah’a (c.c.) olan teslimiyet ve bağlılığımızı ifade ederiz. Kur’an’ı da tıpkı diğer ibadetlerimizde olduğu gibi samimi bir kalp ile ve Allah’ın (c.c.) rahmet ve mağfiretini umarak okumalıyız. Kur’an’a böylesi bir yöneliş, Rabbimize samimi bir kul olmaya ve davranışlarımızı O’nun rızasına uygun bir şekilde dönüştürmeye vesile olur.

Kur’an-ı Kerim’i okumaya ve anlamaya çalışmak insana gönül huzuru verir. Ayrıca hayata dair meseleleri anlamak için derin bir idrak ve anlayış kazandırır. Peygamberimiz Kur’an’ı okumak ve anlamaya çalışmak üzere bir araya gelen müminler için şöyle buyurmaktadır: “Bir topluluk Allah Teâlâ’nın evlerinden bir evde toplanarak Kitabullahı okur ve onu aralarında müzakere ederlerse; üzerlerine sekinet (huzur ve gönül ferahlığı) iner. Allah’ın rahmeti onları kaplar. Melekler de etraflarını kuşatırlar…”49 Kur’an-ı Kerim’le ilişkimizin esası öncelikle iman ve teslimiyet, sonra ibadet ve kulluk bilinci, nihayetinde ise iç huzuru ve davranışların güzelleşmesidir. Kur’an’la böyle bir ilişkiyi kurabilmemiz için yaklaşımımızı iman, teslimiyet, ibadet bilinci ve ahlaki güzelliğe ulaşma gibi bazı temel ilkelere dayandırmamız gerekir.

45 Müzzemmil suresi, 4. ayet.
46 Sâd suresi, 29. ayet.
47 Tirmizî, Fedâilü’l-Kur’ân, 15.
48 Tirmizî, Deavât 128
49 Müslim, Zikr, 38.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir